Depresyon, günümüzde herkesin başına gelebilecek oldukça ciddi bir sorundur. Doğum sonrası depresyon, doğum yapan annelerde sıkça görülen ve genellikle doğumdan sonraki 2 ila 8 hafta arasında başlayan bir durumdur. Bu depresyon türü genellikle bir yıl kadar sürebilir ve tedavi edilmediği takdirde bu süre 3 yıla kadar uzayabilir.

Doğum sonrası depresyonun belirtileri arasında şunlar yer alır:

Bu dönemde anne, bebeğine karşı oldukça ilgisiz davranabilir ve bebeğine iyi şekilde bakamayacağı korkusuyla uzaklaşabilir. Bazı hastalarda intihar düşüncesi bile görülebilmektedir. Doğum sonrası depresyon, ileride oluşabilecek diğer psikolojik hastalıkların da başlangıcı olabilir. Bu sebeple hastaların uzun süre kontrol altında tutulması önemlidir.

Hamilelik sürecinde hormonların aşırı derecede hızlı değişmiş olması da annelerin psikolojik yaşantısını oldukça etkiler. Yaşanan çeşitli tiroit rahatsızlıkları da depresyonu tetiklemektedir. Bebek doğduktan sonra anne sütü vermeye başlayan kadınlar, bebeği çok sık aralıklarla emzirdikleri için genelde uykusuz kalırlar ve yorgun düşerler. Bu durum annenin psikolojisini negatif olarak etkileyebilir ve anne sütünde azalma veya sütün kesilmesine neden olabilir.

Annenin hamilelik sürecinde etrafındaki insanlar tarafından bütün ilginin bebeğe verilmiş olması, annenin psikolojik travma ile karşılaşmasının ilk dönemi olarak görülür. Annenin bu dönemde hissettiği negatif duyguları kimseyle paylaşamaması, kendini yalnız hissetmesinden dolayı oluşan kaygılar ve bu kaygılardan dolayı utanması, bazı annelerin doktora yeterli sıklıklarla gidememesi ve bu zaman zarfı içinde etrafında danışacak kimsesi olmaması da doğum sonrası depresyonun nedenleri arasındadır.

Doğum sonrası depresyon tedavisi mümkündür. Öncelikle anneye yardımcı olacak birilerinin yanında olması gereklidir. Annenin düzenli egzersiz yapması, uyku düzenini iyileştirmeye çalışması ve her gün düzenli duş alması önemlidir. Bu tip depresyon vakalarında sosyal destek oldukça önemlidir. Bireysel veya grup terapilerine annenin katılması faydalıdır. Annenin kesinlikle yalnız bırakılmaması ve etrafındaki insanlar tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Bu konuda en büyük görev babaya düşer. Bebek bakımında ise annenin kesinlikle güvendiği kişilerin yanında olması kaygıyı azaltır.

Ek olarak, annelere yönelik eğitim programları ve destek grupları da doğum sonrası depresyonun önlenmesinde ve tedavisinde önemli rol oynar. Annenin kendine zaman ayırabilmesi, hobilerine devam etmesi ve sosyal aktivitelerde bulunması da iyileşme sürecini hızlandırabilir.