Modernleşme adı altında modern hayatın getirileri, kişilerin depresyona girme oranını ciddi şekilde artırmaktadır. Bu modern yaşam koşullarının ruhsal bozuklukların ortaya çıkışını büyük ölçüde artırdığı ve var olan sorunları da ağırlaştırdığı anlaşılmaktadır. Özellikle nüfus yoğunluğu fazla olan şehirlerde bu depresyon hali daha fazla görülmektedir. Trafikte uzun süre zaman geçirme, iş hayatının zorluğu ve stresi, gelecek kaygısı, sinirli ve gergin ortamlarda bulunma, aşırı derecede sorumluluk psikolojisi, kendine zaman ayıramamak ve kendini yalnız hissetme gibi nedenler, kişinin depresyona girmesine yol açabilir. Depresyon, tedavi edilebilir bir ruhsal hastalıktır. Ancak tedavi alınmazsa, intihara kadar uzanabilen, kişinin hayat kalitesini düşüren ve yaşamdan soyutlayan bir durumdur.

Genelde depresyon belirtisi gösteren kişiler toplumda hasta olarak kabul edilmez. Karakterinin zayıf ya da kötü bir kişilik olduğu düşünülür. İçine kapanık ve kimseyle görünmeyen kişilerden zarar gelebileceği düşüncesiyle uzak durulur veya yaşanmışlıklardan dolayı depresyonda olduğu düşünülür. Bazen depresyonu tetikleyen durumlardan kaynaklı olabileceği gibi bazen de durduk yere kişi depresyon atağı yaşayabilir. Çoğu zaman kendiliğinden geçebileceği düşüncesi veya ilgisizlik, doktora gidip tedavi olmayı engeller. Farklı olmakla birlikte bazen uzun süren ataklar, bazen kısa kısa sık süren ataklar gibi farklı şekillerde ortaya çıkar. Ruh sağlığımız bozulduğunda, beden sağlığımız da bozulur. İsteksizlik ve yorgunluk hissi sürekli bir enerji eksikliği, hayatımızı olumsuz şekilde etkileyecektir. Hareketsizlik maddi anlamda problem olacağı gibi bedenen de güçsüz ya da şişman ve hantal olmamıza yol açar. Bu kısır döngü gibi bizi içine çekerek hiçbir şeyden zevk alamayan ve yolun sonuna gelmiş hissi verir.

Günümüzde depresyon rahatsızlığı olan kişilerde yaş ortalaması çok aşağılarda seyretmektedir. Buna göre genç ve çocuklarda da yetişkin ve yaşlılara nazaran aynı sıklıkta depresyon belirtisi görülmektedir. Erkeklere nazaran kadınlarda daha fazla depresyon rahatsızlığı görülür. Bunun nedeni olarak, doğum ve sonrası, menopoz, stres ve hormonal dengesizliğin neden olduğu ya da tetiklediği söylenebilir. Kalıtsal bir rahatsızlık olmadığı düşünülmektedir.

Depresyon, tedavi edilmesi gereken bir ruhsal sorundur. Bu rahatsızlık kişinin davranış ve ruhsal durumunun normal olması, kişiliğindeki çelişki ve ruhsal eğilimler arasında bir uzlaşmanın, dinamik bir dengenin var olmasına bağlıdır. Kişi, aklının koruyuculuğu altında, heyecanlarını boğmadan denetleyebiliyor ve yönlendirebiliyorsa normal bir kişidir. Eğer kendi durumunu kontrol altına alma hali azalıyorsa kesinlikle profesyonel destek alınmalıdır. Depresyon tedavi edilmezse, diğer ruhsal hastalıklara yol açarak kişinin hayatı boyunca problem yaşamasına neden olabilir. Depresyon geçiren kişi genellikle yalnızdır ve bu nedenle kendisinin ruhsal bir rahatsızlık geçirdiğinin ve tedavi olması gerektiğinin farkında olmaz. Farkında olsa dahi doktora gidecek enerjiyi ve hevesi kendinde bulmaz. Bu noktada çevresinde bulunan yakınlarına görev düşer. Kişiyi gözlemlemek ve depresyon belirtilerinin bir veya birkaçını gördükten sonra uygun bir dille bir uzmandan yardım alması konusunda ikna etmeleri gerekmektedir. Yardımcı olarak refakat etmeli ve bunun normal bir durum olduğunu, tedavinin kendisine iyi geleceğini anlatmalıdır.

Uzman doktorun incelemesinin ardından depresyonun seyri belirlenir. Ağır depresyon durumu halinde gözetim altında tedavi edilir. Ancak normal depresyon tedavisi ayakta uygulanır. Verilen ilaçların söylenilen dozda ve zamanda kullanılması gerekir. İlacın etkisini göstermesi için belirli bir süre düzenli kullanılması gereklidir. Hiçbir fayda görülmediğini düşünerek ilacı kesmek yanlıştır. İlaç tedavisini desteklemek amacıyla terapi seansları ve grup terapileri uygulanabilir. Depresyon tedavisi yapılırken, depresyonu tetikleyen sorunların belirlenip ortadan kaldırılması da çok önemlidir. Sabır gerektiren bu süreç sonunda ruh halinde iyileşme, yeniden arkadaş ve özel hayatta sosyalleşme gibi belirtiler göstererek hayat normale dönecektir. Yapmanız gereken, belirtiler görüldüğünde uzmandan yardım almaktır. Eğer çevrenizde sizinle ilgilenecek ve size yardımcı olacak kimse yoksa siz kendiniz için bunu yapın ve kendinize yardımcı olun.