Majör Depresyon Atakları

Majör depresyon atakları, genellikle gençlerde görülen psikolojik sorunlar içerisinde yer alan majör depresyon ataklar halinde ortaya çıkar. Depresyon çeşitleri içerisinde bulunan Majör depresyona erken müdahale edilmesi halinde gerekli tedavinin yapıldığı belirtilmektedir. Bu süreç içerisindeki kişide psikolojik problemler görülürken, ileri evrelerinde intihara sebebiyet verdiği belirtilmektedir. Majör depresyon bulunan kişinin kontrol altında olması son derece önemlidir. Kendisini çaresiz hissetme ile başlayan bu problemde günlük aktivitelerin yerine getirilmesinin engellenmesi ile devam ettiği belirtilmektedir. Genellikle bu kişilerde tat alma duygusunun kaybolduğu belirtilirken, kişide konsantrasyon güçlüğü gözlenir. Ciddi problemlere sebep olması bakımından vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir.

Bu süreç içerisinde kişinin kendini bitkin hissetmesi ile vücudun enerji kaybının fazla olduğu gözlenmektedir. Kişide suçluluk psikolojisi gözlenirken ruhsal çöküntü meydana gelir. Majör depresyon atakları kişide hareket etmede yavaşlık, iştah kaybı, ani kilo kaybı, kişide var olan ölüm düşüncesi gibi belirtilerle ortaya çıkarken, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görüldüğü belirtilmektedir. Ataklar halinde meydana gelen majör depresyon ataklarında bazı dönemlerde hastalığın şiddetini artırdığı belirtilmektedir. Özellikle bayanların adet döneminde hormonal sebeplerden dolayı arttığı gözlenir.

Bu süreç içerisinde hastada bulunan belirtilerin hayatı olumsuz yönde etkilendiği belirtilmektedir. Özellikle bu kişinin çok sevdiği birinin hayatını kaybetmesi sonrasında hastalığın etkilerini yavaş yavaş ortaya çıkardığı belirtilirken; majör depresyon ataklar halinde sinir krizleri ile kendini belli eder. Bu süreç içerisinde hastanın kendi canına kıyma isteği oldukça fazladır. Bazı hastalarda ise özellikle gençlerde görülen ayrılık acısı atakların yaşanmasına sebebiyet verir. Genellikle gençlerde meydana gelen majördepresyon atakları aile içerisinde anlaşmazlık sebebiyle şiddetini artırırken; kişide canına kıyma düşüncesini tetikler. Bazı hastalarda ise psikolojik sebeplerden dolayı fiziksel ve cinsel sorunlar ile ortaya çıktığı açıklanmaktadır. Psikolojik olumsuzluklar sebebiyle hayatı olumsuz yönde etkilendiği belirtilmektedir. Erken tanı edilmesi halinde tedaviyi kolaylaştırırken; şiddetlenmesi halinde hastanın ölümüne sebebiyet verdiği belirtilmektedir. Bu noktada hastanın kendi canına kıydığı görülür. Tıbbi tedavi süreci içerisinde hastaya uygulanan Anti depresyon ilaçları ve psikiyatri seanslar sayesinde hasta da bulunan etkilerin giderilmesi sağlanır. İlerlemiş halinde hastanın gözetim altında tutulması ile hastanede tedavi edilmesi gerekir.