Varoluşsal Depresyon
Varoluşsal depresyon, kişinin sevdiği birini kaybetmesi, çalıştığı işini kaybetmesi veya kazadan kurtulma gibi travmalara dayalı sorunlarla karşılaşması varoluşsal depresyonlara sebep olabileceği gibi, yaşam, inanç, ölüm, özgürlük, hayatın anlamı ve sonu veya benim yaşadığım hayatın anlamı ve amacı nedir, yaşam günlük rutin hayatı sürdürüp ölmekten mi ibaret, ben bu kâinatta tam olarak neyim, beni bir yaratan var mı ve eğer varsa bugün yaşadıklarımdan sorumlu tutulacak mıyım gibi soruları devamlı olarak kendine sorması veya kişinin yaşamın anlam ve anlamsızlığını, evren denilen sonsuz boşluğun içerisinde sadece bir hiçten ibaret olduğunu fark etmesi, bununla birlikte bu soruların getirdiği anlamsızlık ve boşlukta, varoluşsal depresyonuna sebep olabilmektedir.
Bu konuda yapılan bazı klinik deneyler ve bilimsel çalışmalar sonucu, doğuştan üstün yetenekli kişilerin varoluşsal depresyona daha yatkın oldukları saptanmıştır.
Varoluşsal depresyon sebepleri nelerdir?
Birçok kişi hayatının bazı evrelerinde yaşadığı ciddi zorlanmalar gibi travmatik vak'alarda varoluşsal depresyon sorunları yaşamasına rağmen, daha yüksek zihinsel becerilere sahip kişilerde varoluşsal depresyon sorunu daha erken yaşlarda görülmekte ve bu sorunu yaşamaya daha yatkın olmaktadırlar. Üstün zekâ becerisine sahip kişilerde bu sorunun daha sıklıkla görülmesinin başlıca sebepleri ise farkındalık, hassasiyet, yoğunluk ve idealist kişilik olarak sıralanmaktadır.
Böyle bir zekâ yapısına sahip bireyler daha küçük yaşlarda kuralları ve gelenekleri sorgulamaya başladıkları gibi, kişilerin ilişkilerindeki aksaklıkları ve tutarsızlıkları, dünyanın kendi ideallerinin çok aşağısında olduğunu fark ederler. Bununla ilgili kafalarında birçok soru oluşturur bunun sonucu olarak ta, insanlar neden bu kadar samimiyetsiz ve umursamaz, insanlar neden verdikleri sözleri tutmaz, dünyada nasıl farklı bir kişilik olarak fark yaratılır gibi soruları çevrelerine sorduklarında ise genel olarak şaşkınlıkla karışık şekilde sert yanıtlar alırlar. Bu çocuklar çevrelerine sordukları bu sorulara aldıkları sert yanıtlar veya umursamazlık gibi davranışlarla büyüdüklerinde ise kendilerini toplumdan dışlanmış ve yalnız oldukları hissederler. Varoluşsal depresyon sorunu yaşayan bireyler sonsuz evrende çok küçük bir yer işgal ettiklerini, hayatın kısa ve sonu olduğunu anladıklarında hayatın asıl amacının üretkenlik, birçok seçenek içerisinden seçilen tercihler ve orta yaş sendromu olarak adlandırılan kaygıları yeni yetişkinlik çağlarında yaşayabilmektedirler.
Varoluşsal depresyon tedavisi nasıl yapılır?
Varoluşsal depresyon sorunu kliniklerde ilaçla tedavi seçeneğinden daha çok, psikoterapi yöntemi ile yaşamın anlamının ve dinamiğinin kişiye keşfettirilmesi yöntemiyle tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Varoluşsal depresyonun tehlikeli bir şekilde beraberinde intiharı da birlikte getirebileceği ihtimali asla göz ardı edilmemelidir. Böyle bir sorunu yaşayan bireylere bu konuda ailelerin göstereceği yakınlık ve anlayışın bu sorunu daha kolay atlata bilmelerinde oldukça yararlı olacaktır. Ailenin aşırıya kaçmayacak şekilde göstereceği yakınlık oldukça önemlidir.
19.01.2024 09:57:13
Varoluşsal Depresyon ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. Sayfayı Düzenle
|