{ "title": "Manik Depresif", "image": "https://www.depresyonhastaligi.gen.tr/images/Manik-Depresif-65.jpg", "date": "19.01.2024 22:56:08", "author": "Rabia Nurdan Özen", "article": [ { "article": "Manik Depresif, Tıbbi adı bipolar bozukluk olarak tanımlanan manik depresif bozukluk, riskli davranışlar sergilenmesi sebebiyle yaşamsal faaliyetleri etkileyen, tedavi edilmediği zamanlarda intihara sebep veren ciddi bir ruhsal bozukluktur. En geniş tanımıyla mâni ve depresyon ile karakterize olan duygu durum bozukluğudur. Ruh halinde aşırı değişkenlikler görülür ancak bu değişimler arası stabil ruh hali de görülmektedir. Manik kelimesi aşırı öfori, umursamaz, enerjik aşırı hareketli olmak olarak tanımlanmaktadır. Bu aşırı enerjik dönemin ardından kişi karanlık bir ruh haline bürünebilir. Sinirlilik, öfke, mutsuzluk gibi durumlar görülür. Bu hal maninin tam zıttı olarak tanımlanır.

Manik Depresif Teşhisi Nasıl Koyulur?

Psikiyatrik muayene yapılır ve ayrıntılı bir taramadan geçirilirsiniz. Kişilik testleri uygulanmaktadır. Daha sonra doktorunuz ayrıntılı bir şekilde belirtilerinizi gözden geçirmeli ve tıbbi geçmişiniz ile aile öykünüzü sormalıdır. Ruh halinin stabilitesini değiştiren başka bir rahatsız olup olmadığını ayırt edebilmek amaçlı olarak laboratuvar testleri de isteyebilir. Ayrıca doktor diğer aile üyelerinizle de manik depresif teşhisini koyabilmek amacıyla konuşmak isteyebilir. Coşku ve depresif haller insani duygular olduğundan olduğundan dolayı aşırı olup olmadığının teşhis edilebilmesi zor olabilmektedir. Manik hal, ciddi sorunlara yol açabilen, mentaliteyi etkileyen ciddi bir hastalıktr. Örnek verecek olursak kişi mâni döneminde iken hayatını derinden etkileyecek ani kararlar verebilmektedir.

Kimler Risk Altındadır?

Manik depresif bozukluk genellikle 15-24 yaş arasında sıklıkla teşhis edilebilmektedir. Genellikle yaşam boyu süren kronik bir hastalıktır. Her yaşta görülebilmektedir. Ancak en sık olarak 18 yaş sonrası teşhis edilmektedir. Her 100 kişiden 1-2 kişi arasında görülmektedir. Tüm dünyada aynı oranlarda görülmektedir. Kadın ve erkeklerde aynı oranda görülmektedir. 11-18 yaş arası kişilerde nadiren teşhis edilmektedir. Bu kişilerde ergenlik karmaşası olabileceğinden dolayı teşhis zorlaşabilmektedir. Ayrıca çocuklarda ve 65+ yaşlarda nadiren görülmektedir.

Manik Depresif Bozukluk Hastane Yatışı Gerektirir mi?

Manik depresif bozukluğun mâni dönemi tehlikeli olabileceğinden dolayı genellikle yatış gerektirmektedir. Ayrıca depresyon dönemindeki bir kişi intihara meyilli olabileceğinden dolayı hastaneye yatış gereklidir. Bipolar bozukluk hastalarından yaklaşık %90'ı hastalıklarının bir döneminde en az 1 defada olsa hastaneye yatış yapmıştır.

Manik Depresif Nedeni Nedir?

Manik depresif hastalığı genellikle genetik, biyolojik bir hastalık olarak bilinmektedir. Akrabaların hiçbirinde manik depresif bulunmayan kişilerin %1-2'sinde bu hastalık görülebilmekte iken, akrabalarının en az birinde bu hastalık var ise %1 olan bu oran %8'e kadar yükselmektedir. Özellikle tek yumurta ikizlerinin bir tanesinde manik depresif varsa bir diğerinde olma ihtimalide %45-60 arasındadır.

Mani Dönemi Belirtileri Nelerdir?

Mani dönemi çoğunlukla aniden başlar ve teşhis koyulabilmesi için en az 2 hafta sürmesi gerekmektedir. Mani döneminin belirtileri şunlardır:
Hipo-mani Nedir?

Hipo-mani maninin daha hafif olan halidir. Çoğunlukla aşırılık olmadığından dolayı hastalık olarak görülmez ve teşhis koymada zorluk yaşanabilir. Atak sırasında aşağıdaki semptomlar görülmektedir:
Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Depresif atak çoğunlukla manik ataktan daha uzun sürmektedir. Depresif atak tanısı almak için aşağıdaki belirtilerin en az 2 hafta boyunca şiddetli bir şekilde yaşanmış olması gerekmektedir:
Manik Depresif Tedavisi Nasıldır?

Manik depresif tedavisi genellikle kişinin bulunduğu ana uygun olarak akut tedavi ve koruyucu tedavi olmak üzere 2'ye ayrılmaktadır. Akut tedavi hastalığın mâni veya depresyon anında uygulanması gereken tedavi şeklidir. Semptomları olduğunca çabuk bir şekilde iyileştirmek için uygulanır. Mani döneminde kişi yatıştırılamıyor ise hastane yatışı gerekebilmektedir. Aynı şekilde kişi intihara meyilli ise veya intihar girişimlerinde bulunuyorsa hastaneye yatışı uygun olacaktır. Akut tedavi anlık olarak gerçekleştirilen tedavidir. Kişiyi yatıştırmak, güvenliğini sağlamak, intihar hissi var ise önlemek, ruhsal kalkınmayı sağlamak amaçlı uygulanır. Koruyucu tedavi ise hastalığın tekrarlanmasını önlemek amaçlıdır.

Hastalık biyolojik bir bozukluk olduğundan dolayı ana tedavi ilaçlar ile yapılmaktadır. Ancak kişinin şiddetli intihar düşünceleri varsa ve ilaçlara direnç gösteriyorsa öncelikli tedavi elektrokonvulsif tedavi yani EKT tedavisidir.
" } ] }