Depresyon tipleri, depresyon günümüz yaşam koşullarında sık görülen depresif bozukluklardan biridir. Dünya sağlık örgütü tarafından depresyon hastalık yıkımı açısından 4. Sırada değerlendirilmiştir ve yine yapılan araştırmalar göstermektedir ki 2020 yılında depresyon en çok yıkıma neden olan 2. Hastalık olarak literatürdeki yerini almaya devam edecektir. Depresyonun eşlik ettiği kalp hastalıkları, kanser, multiple skleroz ve diğer hastalıklar daha fazla yeti kaybına neden olmaktadır. Çocuklarda ve gençlerde de görülebilen depresyon, kronikleşme, tekrarlama ve tedaviye direnç gibi durumlarla artmaktadır. Depresyonun erken yaşlarda başlaması, hastaların kişilik yapıları üzerinde de olumsuz etkilere neden olmaktadır. Ama tabi ki depresyon tipleri birbirinden farklı olduğu için buna göre değerlendirme yapmak gerekir.
Depresyon tipleri ve özellikleri nelerdir?
Majör depresyon: Depresif bozukluklar içerisinde en şiddetli olanıdır. Bir hastaya majör depresyon tanısı koyulabilmesi için depresyon belirtilerinden en az 5 tanesinin olması ve bu durumun 2 haftadan beri devam ediyor olması gerekir. Majör depresyon tipinde ana belirti olarak ilgi ve istek kaybı yer alır. Kişide görülen belirtiler, klinik olarak belirgin bir sıkıntıya veya sosyal ya da mesleki anlamda bozulmalara neden olur. Toplum baz alınarak bir inceleme yapıldığında kişiler de tüm yaşam boyu majör depresyon görülme oranı %20 civarlarındadır. Bu kadar yaygın olan majör depresyonun tanı koyulma ve tedavi edilme oranı oldukça düşüktür. Majör depresyon başka bir hastalığa bağlı tedavi sebebi ile de gelişebilmektedir.
Distimi: depresyon tiplerinden biri olan distimi, kronik halde ama daha hafif şiddette seyreden bir depresif bozukluk olup en az 2 yıl boyunca devam eder. Distimi majör depresyonla kıyaslandığında daha hafif şiddette olsa da morbidite majör depresyon ile aynıdır.
Eşik altı depresif bozukluklar: DSM-IV ölçütleri baz alındığında depresif bozukluk ölçülerini tam olarak karşılamayan, fakat kişi de belirgin bir şekilde yeti yitimine neden olan depresyon tipidir.
Minör depresyon: dönemsel olan ve eşik altı belirtilerden 2-4 adedinin yaşanmış olduğu klinik bir durumdur. Minör depresyon, majör depresyon kadar sık görülmektedir. Nokta plevaransı %10 civarındadır. Minör depresyon yaşayan kişilerde yeti yitimi ve sosyal olarak işlevsellik belirgin olarak bozuktur. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki minör depresyon yaşamış olan kişilerin yaklaşık olarak beşte biri takip eden 1 yıl içerisindeki süreçte majör depresyon geliştirmektedir.